The Wall Street Journal'ın haberine göre, San Diego'daki California Üniversitesi Mikrobiyom İnovasyon Merkezi Direktörü Rob Knight ve ekibi, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki (UUİ) mikropların haritasını çıkartmak için NASA ile işbirliği yaptı. 25 yıllık tarihlerinde 280'den fazla astronotun ziyaret ettiği bu ortam, bilim insanlarının uzay koşullarını ve bu koşulların astronotlar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamalarına olanak tanıdı.

Araştırmalar, uzay istasyonunun Dünya’daki yaşam alanlarından daha steril olduğunu gösterdi. Ancak burada yaşayan bakterilerin, astronotların bağışıklık sisteminde olumsuz etkilere yol açtığı tespit edildi. Uzmanlar, astronotların neden sık sık hastalandığını, uzay istasyonundaki aşırı hijyen ve yetersiz mikropların varlığına bağlıyor. Yani, yörüngedeki laboratuvar ortamında yeterince çeşitlilikte mikrop yok.

SADECE İNSANLA GELEN BAKTERİLER VAR

Araştırmacılar, uzay istasyonundaki 700’den fazla yüzeyden ve 60’tan fazla kontrolden örnek alarak çalışmalara devam etti. Bulunan bakterilerin çoğunluğu, yalnızca insanlarda yaşayan türlerden oluşuyordu. Normalde Dünya'nın toprak ve suyunda bulunan bakterilerden ise neredeyse hiç tespit edilemedi.

MİKROBİYAL ÇEŞİTLİLİĞİN ARTIRILMASI ASTRONOT SAĞLIĞINI İYİLEŞTİREBİLİR

Uzmanlar, uzayda uzun vadeli yaşamın sürdürülebilir olabilmesi için Dünya'daki doğal mikropların kontrollü bir şekilde uzay ortamına dahil edilmesi gerektiğini vurguluyor. Araştırma, hijyenin korunmasının önemini but aşırı sterilizasyonun bağışıklık sistemine olumsuz etkiler yaratabileceğini de gözler önüne seriyor.

Bilim insanları, ISS'te mikropları daha dengeli bir şekilde yöneten bir ekosistem oluşturmanın astronotların sağlığını korumada etkili olabileceğini belirtiyor. Uzun süreli uzay görevleri için bu denge sağlanmadığı sürece, astronotların sağlığı riske girmiş durumda! Bu, insanlığın uzaydaki geleceği için büyük bir tehdit oluşturuyor. Uzayda yaşamak için gerekli olan doğal dengeyi bulmak, önümüzdeki yüzyılın en önemli bilimsel hedeflerinden biri olacak.