Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine yönelik karar, İBB’ye yönelik gizli tanık ifadelerine dayanan soruşturmalar kapsamında önce gözaltına alınması, ardından tutuklanması ile devam etti.

Vatandaş, yaşananlara sokaklarda tepkisini gösterdi ve piyasalarda bu kararlar sert bir şekilde karşılık buldu. İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, seçmenlerin siyasi tercihlerinde ve beklentilerinde önemli değişiklikler olduğu gözlemlendi. SER Araştırma’nın yaptığı ankete göre, İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı yarışında önde görülürken, CHP ise yüzde 4 farkla birinci parti konumunda.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI YENİDEN ALEVLENDİ

İmamoğlu operasyonundan önce, vatandaşın ekonomik buhrana girmesi ve muhalefet partilerine yönelik gözaltıların artması, muhalefetin erken seçim çağrısını daha gür bir sesle dile getirmesine yol açmıştı. Son gelişmelerin ardından, Sokağın sesini araştırmaya döken SER Araştırma, vatandaşlara erken seçim gerekliliğini sordu.

24-27 Mart tarihleri arasında düzenlenen ankette, '2025’te erken seçim olmalı mı?' sorusu yöneltildi. Ankete katılanların yüzde 63,5’i erken seçim istemekteyken, istemeyenlerin oranı yüzde 33,2’de kaldı. Yüzde 3,3'lük bir kesim ise fikri olmadığını belirtti. Bu oran, bir ay içerisinde belirgin şekilde artış gösterdi.

VATANDAŞIN GÖRÜŞLERİ DEĞİŞTİ

Anket sonuçlarına göre, İmamoğlu’nun tutuklanması, seçmenin erken seçime bakışında ciddi bir değişim yarattı. 'Sizce 2025 yılında bir erken genel seçim olmalı mı?' sorusu ile Ocak ayı itibarıyla yapılan bir ankette, erken seçimi isteyenlerin oranı yüzde 57,8, istemeyenlerin oranı ise yüzde 35,8 olarak kaydedilmişti. Fikri olmayanların oranı ise yüzde 6,4 olarak belirlenmişti. İmamoğlu’nun operasyonunun ardından, yüzde 5,7’lik bir kesim de görüş değiştirerek, erken seçim yapılması gerektiğini ifade etti.

Ekonomi alanında yaşanan zorluklar, yüksek enflasyon oranları ve işsizlik gibi faktörler, halkın erken seçim talebinin arkasındaki en önemli sebepler arasında. Uzmanlar, bu durumu, muhalefet partilerinin artan siyasî baskıları ve vatandaşın artan endişeleri ile ilişkilendiriyor.

Hükümetin, konu hakkında nasıl bir yol izleyeceği ve muhalefetin tavrı önümüzdeki günlerde büyük önem taşıyor. Vatandaşın ekonomik ve sosyal krizle mücadelesi içinde erken seçim talebinin yükselip yükselemeyeceği merak konusu.