Türkiye’de gündemi sarsan yenidoğan çetesi davasında, hemşire Damla Atak'ın mahkeme ifadesi dikkat çekti. Atak, 500 gram ağırlığında bir bebeğin bulunmasının imkansız olduğunu belirtti. "Fırat Sarı ile beraber çalıştım, 2019'dan beri tanıyorum. Kesinlikle dolandırıcılık ile bir ilgim yok. Ben sadece maaşla hayatta kalmaya çalışan bir hemşireyim," dedi.

Mahkeme sürecinde ifade veren bir diğer tutuklu hemşire Çağla Durmuş, "Ben bir örgüt üyesi değilim. Medilife Hastanesi'nde çalışıyorum ve işimi ihmal edecek bir tutum sergilemedim. Bebeğin durumu ile ilgili sorumluluğum yoktu," şeklinde konuştu.

Duruşmada dikkat çeken bir diğer detay ise, Fırat Sarı'nın bunun gibi hastaların epikrizlerinin eksik olduğunu belirtmesi ve bunun savunmayı zorlaştırdığı yönündeydi. Öte yandan, damla Atak, "500 gram bebek mi olur çek fişini" diyen bir diyalog duyduğunu, bunun da olayın ciddiyetini artırdığını ifade etti.

Mahkemede ortaya çıkan ifadeler, olayın sadece tıbbi bir hata değil, aynı zamanda bir organize suç şebekesi boyutuna sahip olduğunu göstermekte. Atak, "Ben sadece hemşireydim, bebeklerin ve annelerin en iyi şekilde bakıldığından emin olmak için çalıştım," dedi. Davanın ilerleyen aşamalarında bu tür iddiaların nasıl gelişeceği merak konusu.

Bebek Kaya'nın doğumu sırasında yaşanan komplikasyonlar, hastane yönetimi ve doktorların sorumluluğunu sorgulattı. Atak, Kaya bebekle ilgili eksik müdahale yapıldığını savunarak, "Hastaların yaşadığı bu tür olumsuzluklarda hastane yönetimi sorumlu tutulmalı," diye vurguladı.

Bu davayı merakla takip eden sağlık uzmanları ve halk, ilerleyen günlerde daha fazla ayrıntının ortaya çıkmasını bekliyor. Dava sırasında söylenen her bir kelime, olayın arka planındaki gerçekleri aydınlatıyor. Bakalım bu dava nasıl sonuçlanacak?