Yeni geliştirilen tek kristal elektrotlu lityum-iyon batarya, %80 kapasite sınırına ulaşmadan önce 20.000'den fazla şarj-deşarj döngüsüne dayanabiliyor veya tam 8 milyon kilometre gidebiliyor! Bu yeni teknoloji, elektrikli araçların ömrünü uzatmaya ve çevresel etkilerini azaltmaya yönelik çarpıcı bir adım olarak öne çıkıyor.

Yıllardır süren geliştirme çalışmalarının ardından, bu bataryalar, elektrikli araç bataryalarının 8 yıllık kullanım sonrası %80 kapasite koruması zorunluluğu getiren ABD düzenlemelerini kolaylıkla karşılayabiliyor. Uzmanlar, bu dayanıklı bataryaların, araç ömrünün ötesinde bir kullanım değerine sahip olabileceğine inanıyor. Kullanım ömrünün sonunda bu bataryaların, rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinde enerji depolama amacıyla yeniden değerlendirilmesi mümkün.

Araştırmacıların belirttiğine göre, 8 milyon kilometre dayanacak bu teknoloji, araçların diğer bileşenlerinden daha uzun ömürlü olacak ve artık bataryalar, elektrikli araç üretiminde sınırlayıcı bir faktör haline gelmeyecek. Bir aracın ortalama yıllık mesafesi 20 bin kilometre olarak hesaplandığında, bu yeni bataryalar ile elektrikli araç sahipleri, normalde beklediklerinden çok daha uzun süreli bir performans elde edebilecekler.

CLS'de kıdemli bilim insanı olan Toby Bond, “Bu araçların mümkün olduğunca uzun süre dayanmasına gerçekten ihtiyacımız var çünkü onları ne kadar uzun süre kullanırsanız, karbon ayak izi üzerindeki iyileştirmesi o kadar iyi olur” diyerek bu yeniliğin önemine dikkat çekti. Ayrıca Bond, yeni bataryaların halihazırda ticari olarak üretildiğini ve önümüzdeki birkaç yıl içinde kullanım oranının önemli ölçüde artacağını belirtti.

Bu gelişme, elektrikli araç kullanıcıları için hem maliyet hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir avantaj sağlayacak. Biliyoruz ki, batarya maliyetleri elektrikli araçların toplam maliyetinde büyük bir paya sahip. Uzun ömürlü bataryalar, arıza oranlarını düşürerek, hem kullanıcıların bakım masraflarını azaltacak hem de daha az atık yaratılmasına yol açacak.