ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın oluşturduğu kabine, ekonomik baskıların Tahran'ın nükleer programını kontrol altına almakta yetersiz kalabileceğini değerlendiriyor. Bu durum, İran'a askeri saldırı seçeneğini gündeme taşımış durumda.

Amerikalı gazete Wall Street Journal'ın haberine göre, Trump'ın ekibi, askeri güç veya askeri güç tehdidiyle birlikte etkili ekonomik yaptırımlar uygulayarak İran'ın nükleer programını çökertmek için 'maksimum baskı 2.0' stratejisini düşünüyor. Bu çerçevede, İran'ın nükleer silah geliştirme çabalarını durdurmak için kimyasal silahlar da dahil olmak üzere askeri müdahale ihtimali masada.

78 yaşındaki Trump, başkanlık dönemi boyunca İran'a karşı askeri güç kullanımından kaçınmamıştı. Ancak bölgede yaşanan dramatik değişimler, özellikle İsrail'in son aylarda İran'ın vekili Hizbullah'a verdiği ciddi zarar ve Suriye’deki Beşar Esad rejiminin zayıflaması Trump’ın tutumunu yeniden değerlendirmesine neden oldu.

Gazetenin bilgilerine göre, yeni dönemde ABD, İran'a karşı bölgeye daha fazla askeri güç ve savaş uçakları gönderebilir. Aynı zamanda 'sığınak delici' bombaların satışıyla İsrail’in saldırı kapasitelerini güçlendirebilir. Bu adımların başarısız olması durumunda ABD'nin daha savaşçı bir tavır alabileceği ve doğrudan askeri güç kullanma tehdidinde bulunabileceği belirtiliyor.

Stratejinin henüz kesinleşmediği ve Trump'ın ocakta yeniden Beyaz Saray'a yerleşmesinin ardından değişiklik gösterebileceği ifade ediliyor. Diğer yandan, İsrail basınında Tel Aviv’in İran’ın nükleer tesislerine olası bir saldırı için hazırlık yaptığı iddiaları da gündemde.

Uzmanlar, Trump’ın bu stratejik hamleleri üzerinden, Orta Doğu’daki güç dengesinin yeniden şekillenebileceğine dikkat çekiyor. İran'ın askeri kapasitesinin artışı ve dünya genelindeki gerilimlerin etkisi, uluslararası ilişkilerdeki mevcut durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, bölgede yeni bir çatışmanın fitilini ateşleyebilir.