13 Yıllık İç Savaş 12 Günde Bitti: Suriye'de Gelecek Ne Getirecek?
2024-12-15
Yazar: Zeynep
2011 yılında başlayan Suriye iç savaşının 13 yılın ardından 12 günde kısmen sona erdiği bildiriliyor. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve El Kaide'nin Suriye kolu olan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), İdlib’de yönetimi ele geçirdi.
HTŞ tarafından başlatılan operasyon ile Halep, Hama, Humus ve şimdi de Şam kontrol altına alındı. HTŞ lideri Muhammed El Colani, Şam'ı ele geçirdiklerini duyururken, devrik lider Beşar Esad'ın ailesiyle birlikte Rusya’ya kaçtığı açıklandı.
Suriye, 13 yıl boyunca sürekli olarak haritası değişen çok parçalı bir yapı içeriyor. Mevcut durum, merkezi yönetimin HTŞ’nin elinde olduğu ve kuzeybatıda Türkiye destekli SMO’nun hakim olduğu bir görüntü veriyor. Doğuda ise Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bölgeyi kontrol ediyor. SDG komutanı Mazlum Abdi, HTŞ ile hiçbir çatışma yaşamadıklarını ve Esad’ın ayrılmasını bir devrim olarak değerlendirdiklerini açıkladı. SDG, mevcut kazanımlarını korumak için çatışmadan kaçınıyor.
Ancak HTŞ ve SMO'nun bu durumu ne kadar sürdüreceği belirsiz. SMO, SDG’nin kontrolündeki Mınbiç’i zorlukla ele geçirirken, ABD’nin SDG’ye “geri çekilin” talimatı vermesi dikkat çekiyor. Uzmanlar, Suriye'nin geleceği hakkında endişeli, zira karmaşık bir durumun baş göstereceği öngörülüyor.
Siyasi analistler, Suriye'nin iç dengelerinin hızlı bir şekilde değişmesi ve HTŞ ile diğer gruplar arasında rekabetin artmasının olası çatışmalara neden olabileceği konusunda uyarıyor. Özellikle İsrail’in nasıl bir yaklaşım sergileyeceği ise belirsizliğini koruyor.
Diğer bir ilginç nokta, ABD’nin Suriye’ye yönelik politika değişimlerinin etkisi. Geçmişteki örneklerde olduğu gibi, Suriye'nin çok parçalı yapısının, ABD ve İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiği düşünülüyor. Esad rejimi, içten çürümeye yüz tutmuş durumda ve bu durum bölgede yeni dinamikleri doğurabilir.
Bu yeni siyasi yapı içinde Kürtlerin durumu da kritik bir öneme sahip. Kuzeydeki Kürt bölgeleri petrol yatakları ile dolu ve ABD'nin burada varlığı sürüyor. Ancak Fırat’ın batısında Kürtler için bir alan söz konusu değil. Ortada büyük bir belirsizlik varken, HTŞ’nin kontrolündeki alanların nasıl bir yönetim anlayışı ile hareket edeceği merak konusu.
Özellikle dini gruplar, HTŞ’nin iktidarına karşı nasıl bir tavır takınacak? Bu noktada, Suriye’nin geleceği yalnızca iç dinamiklere değil, aynı zamanda uluslararası güçlerin müdahalelerine de bağlı olacak. Uluslararası kamuoyunun durumu dikkatle takip etmesi, geleceğimize yön verebilir.
Suriye'nin geleceği ve muhalefetin rolü, cihatçı grupların geçmişten ders çıkarıp çıkarmayacağıyla da alakalı. Eğer bu gruplar, geçmişteki hatalardan ders almazlarsa, Suriye yeniden kaos ortamına sürüklenebilir. Herkesin en çok merak ettiği soru ise: Gelecekte Suriye'nin yönetim biçimi nasıl şekillenecek? İşte bu sorunun yanıtı, sadece Suriye'yi değil, tüm bölgeyi etkileyecek.